Sevgili anneler, babalar, eşler, öğrenciler, esnaflar ve fiziksel şiddet eğiliminde olup bunu bir çözüm metodu olarak gören herkes… Şiddet eylemine ne kadar meyilliyiz öyle değil mi? Ağzımızdan hiç düşünmeden hemencecik: Şunu yapmazsan döverim! Buraya gelmezsen döverim! Şöyle demezsen döverim! Sıkça işittiğim cümleler. Ve her işittiğimde içim acıyor. Bu cümleleri ifade eden bireyler çözümün dövmekte olduğunu düşünüyorlar ne yazık ki. Oysaki dövmek çözüm değildir. Dövme eylemi gösterenler; dövmekle tehdit ederler, korkuturlar, yıldırırlar vb. örnekler çoğaltılabilir. Bu bireyler konuşarak sorunları çözebilecek yeterlilikte olmayıp, kısa ve basit olan dövme eylemini tercih ederler… Dövmek acizlik ve ahlaksızlıktır. Dövmek, ya da dövmekle tehdit etmek korku kültürünün bir ifadesidir. Oysa insanca yaşayabilenler sevgi kültürüne aittir. Sevgi kültüründe dövmek yoktur. Sevmek, dinlemek, anlamak, konuşmak, anlaşılmak, hissetmek, uzlaşmak ve çözüm üretmek vs. vardır. Ve dövmek bunlara düşmandır. Kimse dövülmek istemez. Ama dövmeyi çözüm olarak gören herkes çareyi dövmekte buluyor! Bu tezat bir durum. Aynı zamanda ahlaksızca. Çünkü kendine yapılmasını istemediğini başkasına kolaylıkla yapabilen insanların mantalitesi. Bu sağlıklı bir düşünce yapısı değil. İnsanca konuşabilmek, anlaşabilmek varken neden şiddet? Çünkü kolay olanın ve etkili olanın bu olduğu sanılıyor. Sanılan diyorum çünkü çözüm olduğu düşünülse de (aslında değil) uzun vade de ciddi anlamda problemler büyüyebilir ve çıkılmaz bir hal alabilir. Okuduğunuz cümleler acizlikle de ilişkili. Dövme eylemi veya tehditler savurmak tek başına da olmuyor. Yanında mutlaka bağırma eylemi de ekleniveriyor. Ve saygınlık iyice düşüyor. Bir bakıma yok oluyor.
Dövülen kişiye neler oluyor peki? Dayakla terbiyenin yapılacağına inanabilir. Bu korkunç bir cümledir! Öncelikle terbiye yapılmaz. Terbiyeli olunur. Terbiye kelime anlamıyla eğitim ve görgü demektir. Dolayısıyla terbiye yapmanın yolu dövmek değildir. Örneğin çocuğunuzun aile terbiyesi almasını istiyorsunuz diyelim; örnek davranışlar sergileyin, sorular sormasına zemin oluşturun, iletişim kanalınız güçlü olsun. Tutarlı olmanız çocuğun doğabilecek boşluklardan faydalanmasını önleyecektir. Böylelikle çocuğunuzun kafası karışmayacaktır. Sınır bilmez, işine geldiği gibi hareket eden bir çocuk olmaktan uzak olması muhtemel.
Eğitim ve kültür seviyesi düşük ebeveynler genellikle çocuklarını döverek onları terbiye ettiklerini ve yola getirdiklerini zannederler. Anne babadan böyle gördüklerini savunurlar. Bu bir silsile midir? Herkes herkesten gördüğü olumsuzluğu diğerlerine yaparsa, size olumsuzluk yapandan farkınız kalmaz. Bunu fark edelim öncelikle. Sonrasında ise gelişim ve değişime içimizden başlayalım. Sen geliştikçe etki alanın genişleyecek ve hayatına dokunduğun bireyler artacak. Deneyebilirsiniz.
Dövmenin çözüm olmadığını, aksine sorunlar yaratabileceğini fark ediniz. Bunun yerine daha akıllıca tutumlar içinde olarak nasıl çözümler alabileceğimizi gayreti içinde olunuz. Dövmenin terbiye aracı olarak kullanılmasının da yanlış olduğunu ve neden yanlış olduğunu fark ediniz. Sevgi kültüründe yaşamak varken, neden korku kültürü olsun?
Farkındalıkla kalınız. Sevgiler.