Psikolog Aydın ŞENSOY

Ağlamak

Ağlamak, sanılanın aksine bir zayıflık belirtisi değildir. Duygusal boşalım sağlamaktır. Vücuttan toksinler atılır ve kendimizi daha rahat hissederiz. İnsan sağlığı için faydalıdır. Çünkü duygusal boşalım sağlamışızdır. Sonrasında oluşacak yeni durumlara kendimizi daha güçlü olarak hazırlarız. Ağlayan insan güçlüdür.

Ağlamak eylemine Freud aforizmasında şöyle yer vermiştir. “Sinirlenince ağlayan insanlar, daha içten ve güvenilirdir.” Freud’un bu aforizmasından da anlaşılacağı üzerine ağlamak zayıflık göstergesi ya da kötü bir durum değildir. Sinirlenince ağlayan insanın daha içten ve güvenilir bir insan olduğunu söyleyerek aslında ağlamanın özel ve güzel bir eylem olduğundan bahsetmektedir. Bununla beraber zayıf insan ağlayamaz. Ağlamak güçlü insanların özellikleridir. Ağladıktan sonra kendisini ağlatan şeye karşı rahatlatmış duygusunu vücut reaksiyon vererek göstermiştir.

Ağladığımız zaman bizi yargılayan, basite alan, ağlamaya cinsiyetçi yaklaşım üzerinden yaklaşan insanlara iki kere düşünmemiz işlevsel olacaktır. Çünkü onların zihninde ağlamak bambaşka ve yanlış bir yere oturmuştur. Bu duruma örnek bir cümle söylemek isterim. “Erkekler ağlamaz.” Oysa ağlamanın cinsiyeti yoktur. Pek tabi ki erkeklerde ağlar. Ve ağlayan erkek, erkek olmaktan çıkmamaktadır. Bu zihniyet ağlamanın zayıflık göstergesi olduğunu düşünen zihniyetin izdüşümüdür. Çünkü bu zihniyete göre, erkek toplumda güçlü olmak zorunda olarak değerlendirilir. Ve ağlaması pek kabul görmez.

Ağlayan insanlara yönelik suçlayıcı, yargılayıcı ve zayıf olduğu tutumundan ziyade “Seni şuanda ağlatan şey nedir?” diye yaklaşırsak ağlayan kişinin duygusunu açmasına olanak sağlamış oluruz. Ve o kişiye yönelik yanındayım mesajı vermiş oluruz. Ağlayan kişide duygusunu ifade etmenin rahatlığını hissedeceği bir durum oluşacaktır. Ve onu ağlatan şeyleri ifade edebilmek aynı zamanda anlaşılmayla beraber kendisini çok daha rahat hissedecektir. Aynı zamanda duygularını anlıyorum ve seninle empati yapabiliyorum mesajı verdiğimiz de ağlayan kişiye yönelik işlevsel tutum geliştirmiş oluruz. Kişi sizi kendi yanında güvende ve huzurlu hissedecektir. Anlamak ve anlaşılmak duygularını yaşayan kişiler kendisini o kişinin yanında rahat hissederler.

Ağlamamızı oluşturan duygular da bu reaksiyona eşlik ederler. Genelde üzüntülü olduğumuzda ağladığımız düşünülse de; sinirli olmak, mutluluk, sevinç, haksızlığa uğramaktan, hayat zorlukları, zorlu insan ilişkileri ve daha birçok duygudan da ağladığımız görülmüştür.

Hayallerimi gerçekleştirmekten aldığım haz ile ağlama güzelliğine erişmenin keyfini alan birisi olarak ağlamak ile alakalı bu yazıyı kaleme almanın manidar olacağını düşündüm. Umarım ağlamak ile alakalı bir takım çarpık tutumların doğru olmadığını fark edebilmiş ve ağlamanın insan sağlığı için faydalı olduğunu anlayabilmişsinizdir. Aynı zamanda ağlayan kişilere güzel yaklaşım neticesinde oluşacak güzel durumlar ile de bu kriz durumunu, süreci doğru yöneterek fırsata çevirmenin hazzını yaşamanız umuduyla. Sonraki yazılarımda buluşmak dileğiyle. Sevgiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir