Psikolog Aydın ŞENSOY

Büyürken Küçülmek…

Hepimiz büyürüz. Bu zamanın bize kattığı bir unsurdur. Büyümek geniş perspektifte bir kelime aslına bakarsanız. Fiziksel mi? Zihinsel mi? Duygusal veya ekonomik olarak mı büyümek? Hangi tür büyümek anlaşılıyor zihninizde? Her anlamda büyümek biraz korkutucu gelebilir kulağa. Büyümekle beraber küçülebilmeyi başarabiliyor muyuz?

Fiziksel büyümek ile zihinsel büyümek doğru orantıda gelişmiyorsa, orada yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir. Bu durum zihinlerde soru işareti uyandıracaktır. Gelişimin bir parçası olan büyümek; zamanla, tecrübe edinilmiş olaylarla elbette ilişkili. Hayat tecrübesi büyümemize ayna tutacaktır. Büyürken küçülen insanların çoğunlukla gerçek anlamda büyüdüklerini ya da kocaman insanlar olduklarını düşünürüm.

Küçülmek, büyümenin bir unsuru. Şöyle ki; geçenlerde dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali’nin bir fotoğrafı ilişti gözüme. Ünlü boksör orada küçük bir çocukla boks maçı yapıyor. Ve çocuğun her vurmasında sarsılıyordu. Keyfe gelen çocuk, küçükken kocaman hissediyordu muhtemelen. Ve Muhammed Ali nakavt oldu. Evet doğru okuyorsunuz. Nakavt! Çünkü orada çocuğun bu eylemini cesaretlendirecek kadar büyükken küçülmüş bir Muhammed Ali vardı. Hırs, kibir gibi manevi hastalıklardan uzak bu durum Muhammed Ali’yi Muhammed Ali yapan bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Değerli bir büyüğüm, büyük mevkilere gelmiş birisi o kadar mütevazi ve ağırbaşlıydı ki adeta büyürken küçülmüştü. Mevkisi, makamı gözüne perde çekmemiş ve insanlara eşit ve adaletlice yaklaşıyordu. Topluma karışıyordu. Toplum olarak böyle durumlara ihtiyacımız var düşüncesi geliyor aklıma.

İnanç sistemimizde makam, mevki ya da maddiyatın pek önemi olmadığını biliyoruz. İnsanı insan yapan değerleriniz ne düzeyde? Ya da insan olabilmeyi başarabiliyor muyuz? Bu sorular çok daha önemlidir.

Hayat, inişli çıkışlı bir yolculuk süreci. Bizi her zaman yükseğe taşıması beklenilemez. Bazen düşüşler de olmalı ki yükseliş kıymetli olsun ya da düşüşteki alınması gereken ders kulağımıza küpe olsun. Hayat, çok güzel bir öğretmen. Bu öğretmenle iyi geçinmesini bilmeli insan. Yoksa acımasız ve kötü yüzünü gösterebilir. Bu yönüyle hayat, kişinin yıkılması veya insanın bozulması ile ilişkilidir.

Kohlberg’in ahlak kuramında insanların tüm yaşamları boyunca fiziksel, duygusal ve tüm gelişimlerine karşı ahlaklarının nasıl geliştiğine bakmıştır. Teorisi bilişsel gelişime dayalı olduğundan Vygotsky ile benzeştiği noktalar da vardır. Kohlberg insanlar büyüdükçe ahlaki değerlerinde değişimleri görmeyi ummuştur. Tamda bu nokta da diyebiliriz ki insanlar büyüyerek ahlakları gelişebilir ya da zayıflayabilir. Ahlaki gelişimi yüksek seyreden bireyler daha olgun ve soyut kavramlardan haz alabilirlerken ahlak gelişimi zayıf kalmış bireyler daha somut kavramlardan mutlu olduğunu düşünebilirler. Şu soru aklıma geliyor: O halde bireyin ahlak gelişim düzeyini bilmek niçin önemlidir? İnsanlarla olan iletişim düzeyimizde ve ilişkilerimizde bir kişinin ahlak düzeyi elbette önemlidir. Kendimizi bilmek kadar önemli olabilir. Çünkü muhatap olduğumuz kişinin nasıl ve kim olduğu elzemdir. Biraz da ona göre yaklaşım sağlanabilir. Ancak bu durum başkasının nasıl ve kim olduğuyla ilgili. Asıl öncelik kendimiz kimiz ve nasıl bir ahlak düzeyine sahibiz. Bu daha önemli olsa gerek.

Ahlak nedir? Biraz da bu olguya değinelim istiyorum. Sözlük anlamıyla: İnsanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü. Diğer sözcük anlamı ise: Kişide huy olarak bilinen nitelik, iyi ve güzel olan nitelikler.     Büyürken küçülmek ile ahlakı özdeşleştiriyorum. Birbiri ile ilişkili olduğunu düşünüyorum.

Yaş aralığı olarak genelde erişkin bireylerin bu durumu başarmaya daha yatkın olduklarını düşünüyorum. Büyürken küçülen kişiler çocukla çocuk olurlar. Tevazu sahibi olurlar. İnsan gibi insan olurlar. Ama kibirli, hırslı, enaniyetli ve insanı insan yapmayan unsurlardan da uzak dururlar. Büyürken küçülmenin keyfini alınız. Sizin değişim ve dönüşümüzün için gerekli olacaktır. Bir sonraki yazım da görüşmek umuduyla. Sevgiler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir